tek başına

tek başına bağımsız banka

unit bank

tek başına çalışan işletme

independent store

tek başına dua

private devotion

tek başına duran ev

single house

tek başına duran ilan

sole advertisement

tek başına giden lokomotif

light engine

tek başına hâkimiyeti elinde bulunduran

monocrat

tek başına hapis

separate confinement

tek başına her imzanın para çekimine yetkili olduğu

survivorship account

tek başına imza (yetkisi

single signature

tek başına imza yetkisi

single signature

tek başına işletme kuran kişi

sole trader

tek başına işletme kuran kişi

sole proprietor

tek başına maliyet

individual cost

tek başına mücadele eden siyasi aday

lone hand

tek başına oynanılan iskambil oyunu

solitaire

tek başına sergi açan

individual exhibitor

tek başına sergi açan sergi açmak

to stage an exhibition Verb

tek başına sergi açan sergi açmak

to individual exhibitor to open an exhibition Verb

tek başına sergi açan sergi açmak

to display one's wares Verb

tek başına seyreden gemi

single-cruising vessel

tek başına sınava girme

unassembled examination

tek başına ücret

individual wage

tek başına uçuş

(for the first time) solo flight

tek başına üyelik

individual membership

tek başına yapılan sevkıyat

individual shipment

tek başına yapmak

to solo Verb

tek başına yaşamak

to live in solitude Verb

tek başına yaşayan

outside man

tek başına yolculuk eden kişi

individual passenger

tek başına yöneten müdür

governing director

tek başına yöneticilik

one- man leadership

tek başına yürüyen yaya

solitary pedestrian

(ilk olarak) tek başına uçmak

to fly solo Verb

(ilk olarak) tek başına uçuş

solo flight

...'den tek başına sorumlu olmak

to be solely responsible for ... Verb

bir işi tek başına yapmak

to do something entirely on one's own Verb

bir mahkûmu tek başına hücreye koymak

to seclude a prisoner Verb

rakip piyasalarda tek başına mücadele etmek

to hold one's own in competitive markets Verb

Müstenidattır. Tek başına kullanılamaz.

This is a supporting document and cannot be used separately. Law

tek parça başına ödenen ücret

individual piece rate